3 Nisan 2020 Cuma

CORONA, SAYILAR, GERÇEKLER, ALGILAR ve HİSLER

03 Nisan 2020


CORONA, SAYILAR, GERÇEKLER, ALGILAR ve HİSLER

Sevgili günlük,

Baştan söyleyeyim bu yazı komik veya felsefi bir yazı değil. Bugünü nasıl geçirdiğimi yazdım. İçinde fikirler ve görüşler olduğunu düşünüyorum tabii ki. Gülmek isteyenlere çok mizah içermiyor. Ona göre beklenti bu yöndeyse vakit kaybetmeyin. Bugünümün röntgeni diyelim.

Bugün annemin doğum gününü saat 21:00’da hatırladım. Çok ayıp. Utandım tabii. Nasıl bir zihin meşguliyetidir? Gereksiz ve manasız. Neyse, şükür ki hayatta ve sağlıklı. Bu noktada kayıpları olanlara başsağlığı hastaları olanlara şifalar diliyorum.

Öyle delice işlerim de yoktu bugün. Sadece kafam takılmıştı bir iki şeye. Sosyal medyada bir gönderiye yaptığım yorum sonrası gereksiz yere bir tartışma... Sosyal medya denen bataklık yeterince adına yakışır bir yer. Hem sosyal hem de medya. Sosyal yaşantı ne kadar bizi kendimizden alıp aklımızı uçuruyor ve günümüz medyası da ne kadar yalancıysa aynen bu değersiz bileşenlerin yansımanın kesişim kümesi. Allah düşürmesin.

Dünyada ve ülkemizde resmi kaynakların çoğu konuda tartışmalı veriler sunduğu ortamda güven eksikliği olunca bu alternatif sanılan haber veya bilgi kanalları da rağbet görüyor. Tabii ki arasındaki saçma sapan vakit kaybettiren tonlarca seviyesiz iletiyle beraber. Elbette çok doğru kaynaklar da var ama çamur ve kirlilik o kadar fazla ki ayıklamak için de bilgi, birikim, algı ve zahmet gerekiyor. En önce de zaman.

Corona durumunu; https://www.worldometers.info/coronavirus/ sayfasından takip ediyorum. Maalesef hızla yükseliyor rakamlar. Dünya ve özellikle Türkiye için üzüntü verici olan ölü, tespit edilen vaka ve iyileşme sayıları bu sayfadaki tablolarda var. Hem de gün gün ayrıntılı analizlerle. Bugün için nüfusu 1 milyarın üzerinde ve Çin’in hemen yakınında bir ülke olan Hindistan’da 72 ölüm varken bizde 425. Tabii ki ülkeler hangi sayıları rapor ediyorsa o yazıyor bu sayfada, ki bu bile düşündürücü.

Burada pembe hayaller kurma yerine gerçekçi, bilime saygılı ve akılcı olmak gerekiyor. Ciddi bir izolasyon süreci gerektiren bir sabır sınavı içindeyiz. Her gerçeklikte olduğu gibi kendimizi kaybetmemek için ilk şart durumu kabullenmek ve doğru algılamak. Ancak kafalar sosyal bataklığın ve medya körükçülerinin gürültüsü içinde çok karışıyor. Bir de gündelik ve hayata değin işlerin kısmen bazen de ciddi biçimde zorlaşması. Yoruyor bizleri. Sakin olmak gerek. Telkin ederek kendimize ve bu zamanların da geçeceğini bilerek.

Bu noktada tekrar sabaha dönersek evdeki yoga yaptığım halının üstündeyim. Bir türlü bedene istediğim gibi odaklanamıyorum. Bu sabahki kadar zihnin hiç durmadan konuşarak beni rahatsız ettiği bir çalışma yaşamadım bugüne değin. “Dikkat neredeyse enerji oradadır” diye bir bilgi var Yoga derslerinden aklıma nakşedilen. Dikkatim, hareketlerimin vücutta etki ettiği yerleri hissetmek yerine aleni olarak firarda. Sosyal medyadaki tartışma gelip duruyor kafama. Bankadaki paranın babamlara nasıl gideceği ve daha bir sürü şey. Daha önceki çalışmalarımda kozmik bağlantıyla ışığı gördüğüm ve kendimden geçtiğim vaki değildi ama kısmi içe dönük hislere odaklanabiliyordum. Bu kez obsesyonlu bir abdest bozukluğu hissi yaşar gibiyim. Neyse ki bedene iyi geleceğini umarak ve yoga hocamın sürekli anlatıcı tekrarlarını hatırlayarak çalışma setimin fiziki kısmı bitirdim. Meditasyon duyuna kaldı.

Babam 87 yaşında ve dinç. Annem de dinç ve o da 81’i bitirdi bugün. Babamın maaş kartı var ama şifresini hatırlamıyor. Doğal olarak internet bankacılığı yok. Telefonu da akıllı olanlardan değil. Onun yerine bu işleri izole ortamda ben yapmaya kalkınca bankacılar da “Bu işlemler için şahsın şubeye gelmesi gerekiyor” diyor tatsız bir şaka olarak herhalde bu dönemde. Durumu çözmek için 0800 lü hatlar ve banka müşteri temsilcisine ulaşma çabası nafile tur. Annemin akıllı telefonundan bana maaş kartı fotoğrafını göndermesi için epey uğraştık. Oldukça yıprandık karşılıklı ama sonunda başardık. Ancak akılda olsun “VEFA GRUBU” adında Belediye, Aile ve … Bakanlığı ve Müftülük (Diyanet) elemanlarından oluşan yardımcı resmi bir oluşum var. Bu grup +65 yaşındakilerin evine gelip bir matbu dilekçe imzalatıp ilgili bankadan 2000 TL’ye kadar para çekip hak sahibine ulaştırabiliyor. Başka sosyal yardımları da üstleniyor bu grup. Sağ olsunlar.

Bu tür uğraşmalar olacak bu dönemde. Sağlık olsun da gerisi hallolur. Sabır gerekli.

Günün devamını ise gayet iyi geçirdim. Önce sosyal medyadaki tartışmayı sulh ile bitirdim. Yapmam gereken temizlik ve yemek işlerini yaptım. Ev arkasındaki yoldan ormana gidip hep üzerine çıktığım kayaya tırmanarak etrafı seyrettim. İki gün önceki yağmur kokusunun tazeliği hala ortada. Sarı çiçeklerin içine kafasını sokan arılar. Cebimde bulduğum buz gibi birayı manzaraya bakarak içtim. Tuzlu fıstık da vardı... Eve dönüp işlere devam ettim.

Gün boyunca sosyal medyada vakit geçirmedim. Size de önerim, siz de geçirmeyin. Gereksiz bir zaman kaybı ve kazalara açık. Zaten çok önemli hususları birileri iletiyor, defalarca hatta. Dünya çapında yaşanan tarihi bir olay içindeyiz. Tarihi okumuyor yaşıyor ve idrak ediyoruz.

Ben bugün kayanın üzerinde gözümü güneşe doğru çevirip göz kapaklarım kapalı olarak 10 dakika bekledim yine. Çok rahatlatıcı oldu. Bir de ısıtıcı. Doğrudan enerji transferi.

Zamanımız kıymetli. Boşa harcamayalım. Sürekli gürültü kaynağı olan gereksiz uğultuları hayatımızdan (olabildiğince) çıkarmanız ve gözümüzü yalan dünyanın gereksiz binbir izlenimine kapatıp huzurlu olmanız dileğiyle.

Görüşmek üzere...

4 yorum:

  1. Güzel bir hafta diliyorum.
    Sevgiler.
    Kürşat

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler. Sağlık ve enerji dolu bir hafta olsun efenim. Sevgilerimle

      Sil
  2. Gürcan eline sağlık, huzur veren bir yazı.
    Alpay

    YanıtlaSil

TECRİT, EVDE ZAMANLAR ve SADHGURU’DAN İNCİLER…

TECRİT, EVDE ZAMANLAR ve SADHGURU’DAN İNCİLER… (SIKILMA ÜZERİNE) (Bu yazı 25+ ile -60 yaş aralığına daha uygundur sanıyorum. Dalga g...